Sayın okurlar, uzak şehirden misafirlerim var. Annem sağolsun, kendileri gece benim odamda yatacaklarından ve gün içinde onlarla takılmam gerektiğinden, bilgisayar açmaya dahi vaktim olmayacak. Olan vaktimde de yazı yazamayacağım zira bir yazı için genellikle en az 1 saat uğraşıyorum. Onlar varken böyle bir imkânım da olmayacak.
25 Haziran'da Sonisphere'e gideyim de bir gün olsun kafamı dinleyeyim. Sahne önü alamasam da saha içi aldım. Tribünlerden izleyecek pis fakirler varmış diye duyum aldım, bana ulaşırlarsa (takimdanayriduzkosuyapanadam@windowslive.com) konser günü Beşiktaş semalarına ulaştığım vakit, birlikte "hoşça vakit geçirebileceğimiz" aktivitelere dalabiliriz.
Bu kalıba da kıl oluyorum, hoşça vakit geçirmek... Neyse hacım, tekrar kusuruma bakmayın. İskandinav ligleri ve bu blog bir bütündür, bölünemez. En kısa zamanda karşınızda olmak dileklerimle, esen kalın.
23 Haziran 2010 Çarşamba
22 Haziran 2010 Salı
FH-ingar Bestu!
Başlığın ana fikri, Hafnarfjarðar'ın en iyi olduğu. Biraz süperlatif falan bakayım dedim İzlandaca. Good-better-best, góður - betri - bestur oluyor fakat "bestur"un ne olduğu bilindiğinden, "bestu" oluyor. Çok hoş. Belki böyle değildir, ben öyle gördüm. "Of salak, hava mı atıyo ya?" diyeceksiniz. Hayır, benim söylemek istediğim şu ki, en büyük Hafnarfjarðar. O kadar!
İsterseniz dün akşam oynanan maçlara bakalım İzlanda'da... Ve 8 hafta sonunda şekillenen puan durumuna. Siz istemeseniz de bakacağım ben, çünkü çok güzel oldu çok iyi çok güzel oldu bu haliyle İzlanda. 6 yaşımdan beri İzlandacıyım, böyle lig görmedim. Maç sonuçları ve maçlarla ilgili hede...
Haukar: 2 - Grindavík: 3
Sezona berbat başlayan, haftalarca bırakın puan almayı, gol dahi atamayan Grindavík, kendisi gibi puan özrü yaşayan ve ligin dibine demir atan Haukar deplasmanındaydı dün akşam Türkiye saatiyle 23:00, İzlanda saatiyle 20:00'de. Haukar, bu ligin en kıdemli asansör takımıdır ve Hafnarfjörður menşeilidir. Öyle ki, bu abiler sezon başında bir alt ligdekilere "beyler ben bu sene iniyorum kimin çıkacağına karar verin aranızda" derler. O derece kıdemliler... Ama kıdem mıdem işlemiyor tabi elin gavuruna.
Son haftalarda aldığı puanlarla dikkatimi çeken ve toparlandığı yönünde sinyaller veren Grindavík'in bu maça da o şekilde başlayacağını düşünüyordum fakat öyle olmadı. Her iki tarafın da kabız oyunu, ilk yarıda 2 gol getirdi. İşin garibi, bu iki golün de, şu anki form durumuyla Grindavik'in yanına dahi yaklaşamayacak olan Haukar'dan gelmiş olmasıydı...
18'de Gunnlaugson ve 42'de Eithsson'un golleriyle, soyunma odasına 2-0'lık çok önemli bir avantajla gitti Haukar. Soyunma odaları, bizim halısahalardaki gibi aynı. Ben olsam devre arası soyunma odasına falan gitmem, sahada otururum öyle. Haukar'ın en büyük hatası da bu oldu... Soyunma odasına üstünlükle gitmek... Sokayım öyle tamlamaya. Skoru yanına alıp "gel bi soyunma odasını gezdireyim" diyor. Neymiş, üstünlükle gidiyormuş. Hassiktir!
İkinci yarıya iyi başlayan ve rakibinin soyunma odasına götürdüğü avantajı kendi tarafına çeviren, "bak birader önceden anlaşalım, soyunma odasına falan gelmiyosun bizimle, tamam mı?" diyen Grindavik, İzlanda liginde görmeye alışkın olduğumuz geri dönüşlerden birine adım adım yaklaştığının sinyallerini verirken, 62'de Hjaltalin'in golüyle farkı bire indirdi: 2-1.
Bu dakikadan sonra baskısını artıran ve Haukar'ın oyun anlayışını tamamen bozan Grindavik, Ondo'yla 78'de beraberliği yakalarken, hemen bir dakika sonrasında farkı bire çıkartan golü attı. Ah Tansu Polatkan... Evet, fark bire çıkmıştı ve Haukar'ın talihsizliği, Grindavik'in 3 puanı oluyordu. Ondo'nun 2 dakikada attığı 2 golle, Grindavik maçı 3-2 kazandı ve 8 hafta sonunda puanını 6'ya yükselterek, rakibine 3 puan fark atmış oldu. Şüphesiz ki bunda en önemli etken, soyunma odasına üstünlük falan götürmeyip efendi gibi gitmeleriydi.
Keflavík: 1 - Fram Reykjavík: 1
Sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan Keflavík, İzlanda basınında çok konuşuldu. "Forgotten password?" tuşuna basarken yakalamışlar. Maç öncesinde her iki takım da 14 puandaydı ve averaj avantajıyla, Fram rakibinin önündeydi. Reykjavik'in ezeli rakibi Keflavik, henüz 3. dakikada Hauksson'un golüyle sarsılıyordu: 0-1. Daha sonra, 74'te eşitliği sağlamayı başardı Thorsteinsson'un golüyle. Fakat rakiplerinin aldığı puanlar ve Fram karşısında zorlanması gösteriyor ki, bu Keflavík daha parolayla falan devam edemez.
UMF Selfoss: 0 - FH Hafnarfjarðar: 2
Önce iğrenç bir espri yapmak istiyorum, UMF UMF .M KOKUYOR, UMF UMF G.T KOKUYOR, BUZ GİBİ .MLAR Sİ.İMDE PATLAR! Sonra da maça geçmek istiyorum. Gururumuz FH, 31'de Snorrason'un golüyle öne geçtikten sonra, bir tane de Vilhjalmsson'la salladı 60'ta. Sezona iyi başlayan ve öyle devam etmesini beklediğim Selfoss'u taş gibi bir oyun anlayışıyla mağlup etti ve beni pek sevindirdi. Uzun zaman sonra böylesine rahat bir galibiyet görmek, şampiyonluk parolasının aslında 1234 olabileceğini, şampiyonluğun zor olmadığını gösterdi cümle aleme. HAYDİ HAFNAR HAYDİ HAFNAR HAYDİ!
Şimdi puan durumuyla ilgili bir şey söylemek istiyorum...
Sekiz hafta sonunda lider 15 puanla Fram. Fakat ilk üç sıradaki takım 15, sonraki 3 takım 14, yedinci sıradaki takım da 10 puanda. Geriye kalanlar da 9-8-7-6-3 diye sıralanıyor. Yani 12 takımlı ligde puan tablosu aha böyle,
15-15-15-14-14-14-10-9-8-7-6-3. Buna eğlenceli değil diyen, İzlandalılar futboldan ne anlar diyen, heyecanlı olmadığını düşünen eşektir, odundur. La Liga'dan daha heyecanlı ulan! Puan durumuna bakmak için isee,
http://www.fifa.com/associations/association=isl/nationalleague/standings.html
İsterseniz dün akşam oynanan maçlara bakalım İzlanda'da... Ve 8 hafta sonunda şekillenen puan durumuna. Siz istemeseniz de bakacağım ben, çünkü çok güzel oldu çok iyi çok güzel oldu bu haliyle İzlanda. 6 yaşımdan beri İzlandacıyım, böyle lig görmedim. Maç sonuçları ve maçlarla ilgili hede...
Haukar: 2 - Grindavík: 3
Sezona berbat başlayan, haftalarca bırakın puan almayı, gol dahi atamayan Grindavík, kendisi gibi puan özrü yaşayan ve ligin dibine demir atan Haukar deplasmanındaydı dün akşam Türkiye saatiyle 23:00, İzlanda saatiyle 20:00'de. Haukar, bu ligin en kıdemli asansör takımıdır ve Hafnarfjörður menşeilidir. Öyle ki, bu abiler sezon başında bir alt ligdekilere "beyler ben bu sene iniyorum kimin çıkacağına karar verin aranızda" derler. O derece kıdemliler... Ama kıdem mıdem işlemiyor tabi elin gavuruna.
Son haftalarda aldığı puanlarla dikkatimi çeken ve toparlandığı yönünde sinyaller veren Grindavík'in bu maça da o şekilde başlayacağını düşünüyordum fakat öyle olmadı. Her iki tarafın da kabız oyunu, ilk yarıda 2 gol getirdi. İşin garibi, bu iki golün de, şu anki form durumuyla Grindavik'in yanına dahi yaklaşamayacak olan Haukar'dan gelmiş olmasıydı...
18'de Gunnlaugson ve 42'de Eithsson'un golleriyle, soyunma odasına 2-0'lık çok önemli bir avantajla gitti Haukar. Soyunma odaları, bizim halısahalardaki gibi aynı. Ben olsam devre arası soyunma odasına falan gitmem, sahada otururum öyle. Haukar'ın en büyük hatası da bu oldu... Soyunma odasına üstünlükle gitmek... Sokayım öyle tamlamaya. Skoru yanına alıp "gel bi soyunma odasını gezdireyim" diyor. Neymiş, üstünlükle gidiyormuş. Hassiktir!
İkinci yarıya iyi başlayan ve rakibinin soyunma odasına götürdüğü avantajı kendi tarafına çeviren, "bak birader önceden anlaşalım, soyunma odasına falan gelmiyosun bizimle, tamam mı?" diyen Grindavik, İzlanda liginde görmeye alışkın olduğumuz geri dönüşlerden birine adım adım yaklaştığının sinyallerini verirken, 62'de Hjaltalin'in golüyle farkı bire indirdi: 2-1.
Bu dakikadan sonra baskısını artıran ve Haukar'ın oyun anlayışını tamamen bozan Grindavik, Ondo'yla 78'de beraberliği yakalarken, hemen bir dakika sonrasında farkı bire çıkartan golü attı. Ah Tansu Polatkan... Evet, fark bire çıkmıştı ve Haukar'ın talihsizliği, Grindavik'in 3 puanı oluyordu. Ondo'nun 2 dakikada attığı 2 golle, Grindavik maçı 3-2 kazandı ve 8 hafta sonunda puanını 6'ya yükselterek, rakibine 3 puan fark atmış oldu. Şüphesiz ki bunda en önemli etken, soyunma odasına üstünlük falan götürmeyip efendi gibi gitmeleriydi.
Keflavík: 1 - Fram Reykjavík: 1
Sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan Keflavík, İzlanda basınında çok konuşuldu. "Forgotten password?" tuşuna basarken yakalamışlar. Maç öncesinde her iki takım da 14 puandaydı ve averaj avantajıyla, Fram rakibinin önündeydi. Reykjavik'in ezeli rakibi Keflavik, henüz 3. dakikada Hauksson'un golüyle sarsılıyordu: 0-1. Daha sonra, 74'te eşitliği sağlamayı başardı Thorsteinsson'un golüyle. Fakat rakiplerinin aldığı puanlar ve Fram karşısında zorlanması gösteriyor ki, bu Keflavík daha parolayla falan devam edemez.
UMF Selfoss: 0 - FH Hafnarfjarðar: 2
Önce iğrenç bir espri yapmak istiyorum, UMF UMF .M KOKUYOR, UMF UMF G.T KOKUYOR, BUZ GİBİ .MLAR Sİ.İMDE PATLAR! Sonra da maça geçmek istiyorum. Gururumuz FH, 31'de Snorrason'un golüyle öne geçtikten sonra, bir tane de Vilhjalmsson'la salladı 60'ta. Sezona iyi başlayan ve öyle devam etmesini beklediğim Selfoss'u taş gibi bir oyun anlayışıyla mağlup etti ve beni pek sevindirdi. Uzun zaman sonra böylesine rahat bir galibiyet görmek, şampiyonluk parolasının aslında 1234 olabileceğini, şampiyonluğun zor olmadığını gösterdi cümle aleme. HAYDİ HAFNAR HAYDİ HAFNAR HAYDİ!
Şimdi puan durumuyla ilgili bir şey söylemek istiyorum...
Sekiz hafta sonunda lider 15 puanla Fram. Fakat ilk üç sıradaki takım 15, sonraki 3 takım 14, yedinci sıradaki takım da 10 puanda. Geriye kalanlar da 9-8-7-6-3 diye sıralanıyor. Yani 12 takımlı ligde puan tablosu aha böyle,
15-15-15-14-14-14-10-9-8-7-6-3. Buna eğlenceli değil diyen, İzlandalılar futboldan ne anlar diyen, heyecanlı olmadığını düşünen eşektir, odundur. La Liga'dan daha heyecanlı ulan! Puan durumuna bakmak için isee,
http://www.fifa.com/associations/association=isl/nationalleague/standings.html
21 Haziran 2010 Pazartesi
UEFA Avrupa Ligi Eşleşmeleri
Bir blog yazarı olduğumu unutmuşum ben. Hele ki böyle şirin mi şirin, buram buram İskandinavya kokan bir blog sahibiyken, yaptığım ayıp olmuş. Uzun zamandır yazmıyordum, aslında sebebi de yoktu sayın okurlar. Hiçbirinizden de "yazsana lan?" diye tepki gelmeyince, küstüm, yazmaz oldum. Sonra, kimse okumasa dahi yazacağım dediğim zamanlar geldi aklıma. En fazla bu kadar ayrı kalabildim, yine ufaktan başlayayım diyorum. Şu sıcak yaz günlerinde yapacak başka işim de yok zaten.
Bugün 2010/2011 sezonu UEFA AVRUPA Ligi ön eleme turu kuraları çekildi. Ne uzun şey lan öyle? X sezonu Y ligi HedİNCİ tur kuraları! Uzun muzun ama elin adamı acımıyor, çekiyor. Bize de, İzlanda futbolunu sevenlere de acımadı. Makus talihimiz yine bizi artistik bir çalımla bakkala yolladı ve İzlanda'nın gururu Breiðablik UBK'nin ikinci ön eleme turundaki rakibi İskoç temsilcisi Motherwell oldu.
Bu takımları yakından tanımıyor olabilirsiniz fakat hepiniz Beşiktaş JK'yı biliyorsunuz. Hah işte bu temsilcimizin aynı turdaki rakibi de Faroe Adaları'nın rakiplerine korku salan güçlü ekibi Vikingur Gotu oldu. Ben kendi evlerinde Beşiktaş'ı zorlayabileceklerini düşünüyorum zira o dağın eteğinde mangal yapmak varken, İbrahim Üzülmez kanattan orta açmayı düşünmeyecektir. İstanbul'da işi bitirip, tatile gidecektir Beşiktaş.
Faroe Adaları'nda televizyon var mı bilmiyorum ama bu maçı televizyondan canlı takip edebilmek harika olacak. Kurayı çekenlerin ellerine sağlık diyorum. Beşiktaş, ilk maçını 15 Temmuz'da İstanbul'da oynadıktan sonra 22 Temmuz'da Vikingur Gotu'yu, Gotu'da yenmek için yola çıkacak. Daha doğrusu öncesinde çıkacak, maç o gün.
***
Ben ilgi alanımdaki liglerin takımlarının eşleşmelerini, şanslarını değerlendirmek istiyorum efendim. Birinci ön eleme turundan başlayayım... Maç tarihlerinin 1-8 Temmuz olduğunu belirtmekte fayda var...
NSÍ Runavik - Gefle IF: Ben Gävle temsilcisi için sevinip İsveçli arkadaşıma "Runavik çıktı lan!" diye haykırdığım sırada, kendisi "Kolay takımlara kaybediyoruz biz abi ya! Oyuncu değişikliği hakkımız da doldu! DOLDU!" diye küfrediyordu... Fakat ben yine de bu kuranın, İsveç temsilcisi adına şeker gibi olduğunu düşünüyorum. Faroe Adaları'nda şampiyonluk mücadelesi veren Runavik, gol yeme işini tadında bırakarak sağ salim kurtulmayı düşünmeli. Gefle turu geçerse(ki geçmemesi kıyamet alameti olacaktır) ikinci ön eleme turundaki rakibi Dinamo Tiflis - Flora Tallinn eşleşmesinin galibi olacak. Bu ekipler Gefle'yi zorlayabilecek kalitede değiller. Ben çok anlamıyorum bu işin formatından ama üçüncü ön eleme turunda hayvan gibi bir rakiple karşılaşmazsa, Gefle'yi gruplarda görebiliriz.
Zhodino - Fylkir: Turuncu-siyahlım İzlandalım, Belarus ekibi Zhodino'yla eşleşti. Takımın tam adı FC Torpedo Zhodino, işinize yarar mı bilmem. Kendileri hakkında pek bir bilgim yok fakat Flykir'den iyi olmadıklarını rahatlıkla iddia edebilirim. İzlanda takımlarının gruplara kalma şansları çok az olsa da, ligde iyi bir performans grafiği yakalayan Fylkir rakibini yiyecektir diye düşünüyorum. Eşleşmenin kazananı OFK Beograd'a rakip olacak. Hırslı oynayıp bloklar arası bağlantıyı iyi sağlayan bir Fylkir'in önünde kimse duramaz.
Randers - F91 Dudelange: Fenerbahçe eşleşmesinden tanıdığımız, kardeşimden daha küçük olan Danimarka temsilcisi Randers, SAS Ligaen'de "küme düştü salaklar eheh" dediğimiz anda yaptığı inanılmaz çıkışla, hiç değilse 1 sene daha kalmayı başardı. Dudelange ise, futbol kulüplerinin "burda futbol mu oynanır ya?" diye trip atıp başka ülkelere kaydoldukları Lüksemburg'un bir şehri. F91 de onların takımı haliyle. Eşleşmenin kazananı Gorica'yla oynayacak. Randers'ın da üçüncü tura yakın olduğunu söyleyebiliriz sanırım.
TPS - Port Talbot: Turun Palloseura, Gallerli Port Talbot'la kapışacak. Kâğıt üstünde kaliteleri yakın gibi görünse de, kâğıt altında Turku ekibi rahat geçer gibi. Eşleşme galibi Cercle Brugge ile oynayacak ve muhtemelen anasının ligine dönecek.
KR Reykjavík - Glentoran: İzlanda'nın güya en büyük kulübü, çevik İzlandalıların Reykjavík menşeili takımı, gitti Kuzey İrlanda takımıyla eşleşti. Ne olur dersiniz? En eğlenceli eşleşme olur derim. İkisi de birbirinden amatör allahın cezaları. Valur'un İrlanda'da Cork'a yenildiği maçı izleyince, Britanyalılara karşı oynanan maçlarda İskandinavlara güvenilmemesi gerektiği kanaatine vardım. Kalite olarak çok yakın takımlar. Tanrı'nın İskandinavya taraflarında olduğu düşünülürse, Reykjavik'e bir şans verebiliriz. Eşleşme galibi Ukrayna'nın Karpathy Lyiv takımıyla oynayacak, o zaman Tanrı bile yardım etmez zaten KR'ye. Knattspyrnufelag. Abov.
Kalmar - EB/Streymur: Stadyum avantajıyla EB/Streymur iki adım önde. Fakat İsveç'te ilk 14 haftayı gayet iyi geçiren Kalmar, Faroeli dinlemez dağıtır. Ve bu eşleşme muhtemelen Kalmar'ı üçüncü ön eleme turuna taşıyacak, zira kazanan Dacia - Zeta eşleşmesinin galibiyle oynayacak. Onlar kim lan?
Trans Narva - Myllykoski: Transa geçen Eston ekibi ligde kendisinden beklemediğim bir performans sergiliyor. Olumlu yönde. Finlandiyalı abilerimizse berbat bir sezon geçiriyorlar. İzleyip görelim, çok acayip bir eşleşme. Futbol çok enteresan bir oyun. Eşleşme galibinin rakibi Sant Julia, turu geçen yaşadı.
***
İkinci tur ön elemeleri için ayrı ayrı yorum yapayacağım. Yani ayrı yapacağım da, maçlara ayırmayacağım. Motherwell - Breidablik eşleşmesinde, her ne kadar can-ı gönülden destekleyip bir mucize beklesem de, Breidablik'in pek şansı olduğunu düşünmüyorum. Bröndby, Vaduz'u çiğ çiğ yer. Stabæk, Laçi - FC Dnipro Mogilev eşleşmesinin galibiyle oynayacak ve çok rahat kazanacak(diye düşünüyorum). Elfsborg'un rakibi, Moldova temsilcisi Iskra. İnanılmaz kolay bir kura. Molde, FK Jelgava'yı rahat eleyebilecek güçte ama niyeyse bu Baltık takımlarına karşı bir özrü var İskandinavların, bilemedim. Beşiktaş, Vikingur'un affedersiniz götünü yiyecektir muhtemelen. FC Honka da Bangor City eşleşmesinde bir adım önde gibi. Ayağını geri alırsa yarış başlayacak.
Bugün 2010/2011 sezonu UEFA AVRUPA Ligi ön eleme turu kuraları çekildi. Ne uzun şey lan öyle? X sezonu Y ligi HedİNCİ tur kuraları! Uzun muzun ama elin adamı acımıyor, çekiyor. Bize de, İzlanda futbolunu sevenlere de acımadı. Makus talihimiz yine bizi artistik bir çalımla bakkala yolladı ve İzlanda'nın gururu Breiðablik UBK'nin ikinci ön eleme turundaki rakibi İskoç temsilcisi Motherwell oldu.
Bu takımları yakından tanımıyor olabilirsiniz fakat hepiniz Beşiktaş JK'yı biliyorsunuz. Hah işte bu temsilcimizin aynı turdaki rakibi de Faroe Adaları'nın rakiplerine korku salan güçlü ekibi Vikingur Gotu oldu. Ben kendi evlerinde Beşiktaş'ı zorlayabileceklerini düşünüyorum zira o dağın eteğinde mangal yapmak varken, İbrahim Üzülmez kanattan orta açmayı düşünmeyecektir. İstanbul'da işi bitirip, tatile gidecektir Beşiktaş.
Faroe Adaları'nda televizyon var mı bilmiyorum ama bu maçı televizyondan canlı takip edebilmek harika olacak. Kurayı çekenlerin ellerine sağlık diyorum. Beşiktaş, ilk maçını 15 Temmuz'da İstanbul'da oynadıktan sonra 22 Temmuz'da Vikingur Gotu'yu, Gotu'da yenmek için yola çıkacak. Daha doğrusu öncesinde çıkacak, maç o gün.
***
Ben ilgi alanımdaki liglerin takımlarının eşleşmelerini, şanslarını değerlendirmek istiyorum efendim. Birinci ön eleme turundan başlayayım... Maç tarihlerinin 1-8 Temmuz olduğunu belirtmekte fayda var...
NSÍ Runavik - Gefle IF: Ben Gävle temsilcisi için sevinip İsveçli arkadaşıma "Runavik çıktı lan!" diye haykırdığım sırada, kendisi "Kolay takımlara kaybediyoruz biz abi ya! Oyuncu değişikliği hakkımız da doldu! DOLDU!" diye küfrediyordu... Fakat ben yine de bu kuranın, İsveç temsilcisi adına şeker gibi olduğunu düşünüyorum. Faroe Adaları'nda şampiyonluk mücadelesi veren Runavik, gol yeme işini tadında bırakarak sağ salim kurtulmayı düşünmeli. Gefle turu geçerse(ki geçmemesi kıyamet alameti olacaktır) ikinci ön eleme turundaki rakibi Dinamo Tiflis - Flora Tallinn eşleşmesinin galibi olacak. Bu ekipler Gefle'yi zorlayabilecek kalitede değiller. Ben çok anlamıyorum bu işin formatından ama üçüncü ön eleme turunda hayvan gibi bir rakiple karşılaşmazsa, Gefle'yi gruplarda görebiliriz.
Zhodino - Fylkir: Turuncu-siyahlım İzlandalım, Belarus ekibi Zhodino'yla eşleşti. Takımın tam adı FC Torpedo Zhodino, işinize yarar mı bilmem. Kendileri hakkında pek bir bilgim yok fakat Flykir'den iyi olmadıklarını rahatlıkla iddia edebilirim. İzlanda takımlarının gruplara kalma şansları çok az olsa da, ligde iyi bir performans grafiği yakalayan Fylkir rakibini yiyecektir diye düşünüyorum. Eşleşmenin kazananı OFK Beograd'a rakip olacak. Hırslı oynayıp bloklar arası bağlantıyı iyi sağlayan bir Fylkir'in önünde kimse duramaz.
Randers - F91 Dudelange: Fenerbahçe eşleşmesinden tanıdığımız, kardeşimden daha küçük olan Danimarka temsilcisi Randers, SAS Ligaen'de "küme düştü salaklar eheh" dediğimiz anda yaptığı inanılmaz çıkışla, hiç değilse 1 sene daha kalmayı başardı. Dudelange ise, futbol kulüplerinin "burda futbol mu oynanır ya?" diye trip atıp başka ülkelere kaydoldukları Lüksemburg'un bir şehri. F91 de onların takımı haliyle. Eşleşmenin kazananı Gorica'yla oynayacak. Randers'ın da üçüncü tura yakın olduğunu söyleyebiliriz sanırım.
TPS - Port Talbot: Turun Palloseura, Gallerli Port Talbot'la kapışacak. Kâğıt üstünde kaliteleri yakın gibi görünse de, kâğıt altında Turku ekibi rahat geçer gibi. Eşleşme galibi Cercle Brugge ile oynayacak ve muhtemelen anasının ligine dönecek.
KR Reykjavík - Glentoran: İzlanda'nın güya en büyük kulübü, çevik İzlandalıların Reykjavík menşeili takımı, gitti Kuzey İrlanda takımıyla eşleşti. Ne olur dersiniz? En eğlenceli eşleşme olur derim. İkisi de birbirinden amatör allahın cezaları. Valur'un İrlanda'da Cork'a yenildiği maçı izleyince, Britanyalılara karşı oynanan maçlarda İskandinavlara güvenilmemesi gerektiği kanaatine vardım. Kalite olarak çok yakın takımlar. Tanrı'nın İskandinavya taraflarında olduğu düşünülürse, Reykjavik'e bir şans verebiliriz. Eşleşme galibi Ukrayna'nın Karpathy Lyiv takımıyla oynayacak, o zaman Tanrı bile yardım etmez zaten KR'ye. Knattspyrnufelag. Abov.
Kalmar - EB/Streymur: Stadyum avantajıyla EB/Streymur iki adım önde. Fakat İsveç'te ilk 14 haftayı gayet iyi geçiren Kalmar, Faroeli dinlemez dağıtır. Ve bu eşleşme muhtemelen Kalmar'ı üçüncü ön eleme turuna taşıyacak, zira kazanan Dacia - Zeta eşleşmesinin galibiyle oynayacak. Onlar kim lan?
Trans Narva - Myllykoski: Transa geçen Eston ekibi ligde kendisinden beklemediğim bir performans sergiliyor. Olumlu yönde. Finlandiyalı abilerimizse berbat bir sezon geçiriyorlar. İzleyip görelim, çok acayip bir eşleşme. Futbol çok enteresan bir oyun. Eşleşme galibinin rakibi Sant Julia, turu geçen yaşadı.
***
İkinci tur ön elemeleri için ayrı ayrı yorum yapayacağım. Yani ayrı yapacağım da, maçlara ayırmayacağım. Motherwell - Breidablik eşleşmesinde, her ne kadar can-ı gönülden destekleyip bir mucize beklesem de, Breidablik'in pek şansı olduğunu düşünmüyorum. Bröndby, Vaduz'u çiğ çiğ yer. Stabæk, Laçi - FC Dnipro Mogilev eşleşmesinin galibiyle oynayacak ve çok rahat kazanacak(diye düşünüyorum). Elfsborg'un rakibi, Moldova temsilcisi Iskra. İnanılmaz kolay bir kura. Molde, FK Jelgava'yı rahat eleyebilecek güçte ama niyeyse bu Baltık takımlarına karşı bir özrü var İskandinavların, bilemedim. Beşiktaş, Vikingur'un affedersiniz götünü yiyecektir muhtemelen. FC Honka da Bangor City eşleşmesinde bir adım önde gibi. Ayağını geri alırsa yarış başlayacak.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)