13. hafta maçlarının bir kısmı tamamlandı Norveç'te. Tahminler rezaletti, buna hiç girmek istemiyorum hehe. Viking-Rosenborg maçı az önce başladı, ben bu maçı unutmuş ve tahmin de yapmamıştım. İstense de yapamazdım zaten, zor bir maç. Berabere biteceğini düşünüyorum ama "şöyle yazın" diyebileceğim hiçbir şey yok. Tamamlanan maçlar şöyle efendim,
Aalesund 3-1 Strømsgodset
Hønefoss 2-0 Brann
Haugesund 2-0 Sandefjord
Kongsvinger 3-1 Molde
Tromsø 2-1 Vålerenga
Gördüğünüz gibi, pek farklı skorlar yok. 3-1, 2-1 ve 2-0 bitti tüm maçlar. Sağı solu belli olmayan Strømsgodset'in hâla güçlü bir ekip olduğunu düşünüyorum fakat her geçen hafta "abi yanlış yoldasın" diyorlar. Rotasyon konusunda sıkıntı yaşayan, neredeyse tüm sezonu aynı 11'le oynamak zorunda olan Aalesund'a diş geçiremediler. İşler iyi gitmiyor. Aalesund'un da haftalar boyu lider kalıp düşüşe geçtiği bilgisini de not düşmek gerek. Tor Hogne Aarøy takımı sırtlıyor, Aalesund yardırıyor.
-
Hønefoss maçı, uğruna ayrı bir blog açılacak cinsten... Geçen sezon Adeccoligaen'den gelen Hønefoss, sezon başında geldiğine geleceğine pişman olmuştu. Lillestrøm deplasmanında alınan 6-0'lık mağlubiyet, gelenden geçenden 3 yemeler, 5 maç sonunda averajın -20'ye vurması beni bile üzdü, ne yalan söyleyeyim. Fakat zamanla lige alıştılar ve bir futbol mucizesi gerçekleştirip, Stabæk'i deplasmanda 1-0 mağlup ettiler. O güne kadar Stabæk pek iyi oynamıyordu ama evinde bu mağlubiyeti alacağı da kimsenin aklına gelmiyordu. Kaçırdıkları pozisyonlara hiç girmiyorum bile. Beni koysalar 5 gol atmıştım Hønefoss'a, öyle bir maçtı. İşte böyleydi Hønefoss'un macerası. Kulüp içinde tartışmalar yaşandığından eminim. Birileri "abi küme düşme hattından çıkmamız lazım" derken diğerleri "ulan 6 yemeyelim de..." diye düşünüyorlardır. Brann'a hiç değinmiyorum. Bergen'in yüz karası oldular resmen. Tamam arkandayız, tamam aslansın kaplansın da yapma gözünü seveyim, küme düşme hattında ne işin var?
Hønefoss 2-0 kazandı. Brann'ı(her ne kadar formsuz olsa da) devirmeleri başlı başına bir sürprizken, galibiyet şekilleri de çok ilginç. Kendimi bildim bileli Brann'ın kalesini koruyan tecrübeli kaleci Håkon Opdal, henüz dakika 6'yken topu kendi ağlarına yolluyor fantastik bir hareketle. Kaptanın kendi kalesine attığı golle 1-0 yenik duruma düşüyor Brann. Bunu gören Bjørnar Holmvik duruyor mu? Hayıır! Yapıştırıyor cevabı. "ulan ben de atayım bi' tane" diyor ve şık bir vuruşla skora eşitliği getiriyor...
Öyle sanıyordu. Ama Holmvik de kendi kalesine atmıştı. O dakikadan sonra ayıp olmasın diye kendi kalelerine gol atmadılar, rakip kaleye gol atmayı da beceremediler. Lige şamar oğlanı statüsünde başlayan Hønefoss, 12 dakikada rakibinin kendi kalesine attığı 2 golle, düşme hattının üzerine çıktı. Hem de Brann Bergen SK gibi bir takımı yenerek. Hani diyoruz ya "ne olursa olsun adı var ulan" diye, evet Brann öyle bir takım. Ama şu saatten sonra yemişim adlarını. Gelelim bir diğer maçımıza...
-
Hønefoss maçını ne kadar uzun tuttuysam, Haugesund maçı da o kadar kısa olacak. Ligin en büyük hayal kırıklıklarından olan Sandefjord toparlanamadı, toparlanmaya da niyeti yok gibi. Geçen sene Adeccoligaen'deyken bile "ben üst lige çıkarım, bi daha da buraya gelmem" diye bas bas bağıran Haugesund, böyle rakipleri affetmiyor. İlk yarıda bulduğu gollerle rakibini 2-0 mağlup etti. Bu skor Sandefjord'un bakkala gitmesine sebep olacak gibi. Sabredin aslanlarım, 17 hafta sonra Adecco'dasınız, hehe.
-
Hønefoss ve Haugesund'la birlikte Tippeligaen'e merhaba diyen Kongsvinger, sessiz sedasız ilerliyor. Sezon başında oldukça etkisizlerdi. Viking'e taktıkları çelmenin ardından canlandılar ve bu akşam Molde'yi 3-1 mağlup ettiler. Türk kökenli Norveçli orta saha oyuncusu Adem Güven de Kongsvinger adına bir gol salladı bu maçta. Kendisi Raufoss'ta 100 maçın üzerinde oynamış ve 31 gole imza atmış, ardından Hamarkameratene'de takıldıktan sonra Kongsvinger'e gelmişti. İyi de oynuyor valla. Sezonun Rosenborg'la birlikte en büyük şampiyonluk adayı olan Molde berbat gidiyor. Kongsvinger bu galibiyetle biraz olsun rahatladı.
-
Haftanın Viking-Rosenborg'dan sonra, belki de önce, en önemli maçıydı bu Tromsø-Vålerenga maçı. Sezonun sürpriz lideri Tromsø 27 puanda, üçüncü sıradaki Vålerenga ise 22 puandaydı. Muhtemelen, "arkadaş tromsö kimmiş yea mahalle takımı, gidip atalım 3-5 tane de çekilsinler kenara" dediler. Sonuç? Affedersiniz, göt olup döndüler. Beraberlik bekliyordum fakat ev sahibi, 37'lik Rushfeldt ile yine galip gelmesini bildi, 2-1'lik skorla puan farkını 8'e çıkardı ve "Açılın, Rosenborg'la kapışıcam!" dedi. 37'lik Rushfeldt biraz garip oldu farkındayım, vodka mı lan bu? Ama "37 yaşındaki Rushfeldt Bey" de olmazdı yani ne bileyim.
***
İşte böyle geçtik 13. haftanın ilk maçlarını. Bunlardan önce, Stabæk, sezona iyi başlayan, sonradan hız kesen Start'ı Nannskog'un 2 golünün de katkısıyla, 3-0 mağlup etmişti, ekleyelim. Yarın Lillestrøm - Odd Grenland maçı var. Bu maçla birlikte 13. hafta sona eriyor. Bu haftayla ilgili kesin olarak söyleyebileceğimiz tek şey, liderin değişmeyeceği.
Bu yazı burada bitiyor, yarım saati geride kalan karşılaşmada Viking FK, Rosenborg karşısında 1-0 önde. Ingelsten ve Bjørnsson'la işi götüren ev sahibi, yine Ingelsten'in attığı golle önde götürüyor maçı. Maç bu skorla biterse Norveç gazeteleri bitime 17 hafta kala "Tromsø şampi..." manşetleri atacaklarmış.
Norveçli bi' arkadaş dedi, Dagbladet'te çalışıyormuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder