Sonuçlara ve puan durumuna ulaşabileceğiniz adresi vermek istiyorum öncelikle,
http://svenskfotboll.se/superettan/tabell-och-resultat/?scr=table&ftid=27265
IFK Norkköping ve GIF Sundsvall'den bahsetmek istiyorum sonralıkla. Ne yazık ki dün ikisi de kupaya veda ettiler. Fakat aynı zamanda, ligde gösterdikleri performansla da sempatimi, saygımı kazandılar. Ha eminim onlar benim sevgimi ve sempatimi kazanmaktansa kupayı kazanmayı yeğliyorlardır, ama olsun. Ağız dolduran ve bana niyeyse tavuk döneri hatırlatan adıyla Norkköping, 8 hafta sonunda topladığı 16 puanla lider. Rakiplerinin ve favorilerin puan kayıpları da işlerini kolaylaştırıyor, bunu kabul etmek gerek. Yoksa çok farklı yerlerde olabilirlerdi.
"Bunlar durdurulamaz yahu, canavar bunlar canavar!" denecek bir tarafları yok, bir oyuncunun sakatlığı takımda dengeleri de değiştirebiliyor. Fakat ümit ediyorum ki,her zaman güçlü olduğuna inandığım bu takım bu sefer hayallerimi gerçekleştirecek ve Allsvenskan'a yükselecek. "Defansı sağlam tutarız, pas falan atarız, bir iki tane de sallarsak tamam işte" mantığıyla çok iyi oynuyorlar.
GIF Sundsvall ise adı yüzünden sevdiğim bir diğer takım. Bu sezona kadar "Abi adı çok şirin lan!" diyerek destekleyebildiğim bu takımı, bugün muhteşem pozitif futbollarıyla da beğeniyorum. Syrianska karşısında aldıkları 5-2 galibiyet beni büyüledi. Çok komik bir ifade lan bu. Ne demek büyülenmek? Tabi ki büyülenmedim ama çok hoşuma gitti, kafama da yattı bu galibiyet. Skulason'un çıldırıp "syrianska neymiş lan, atarım 3 tane geçerim" demesi, maçın Sundsvall adına "harika" geçmesinde en önemli etkendi. Skulason abimizden gelecek haftalarda da benzer performanslar bekliyoruz.
Bunlar haricinde, Ceyhun Eriş'in transfer olduğu Assyriska FF ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. İsveç'te Süryanilerin adeta milli takımı olan Södertälje temsilcisi, sezon başında Ceyhun Eriş'i kadrosuna katmıştı. Hatta olay olmuştu sonra bu, "Ermeni Soykırımı falan fıstık ayağına siyah bantla maça çıkıyor bunlar 24 Nisan'da, Ceyhun ne yapacak acaba?" diye. Onu bilmiyorum ama Assyriska'nın 24 Nisan'da maçı yoktu, 22 Nisan'da Öster'i 1-0 yendikten sonra 30 Nisan'da IK Bräge deplasmanına gitmişlerdi. Sözde Ermeni Soykırımı'nı anmış mıdır Ceyhun, ben bilmiyorum. Ama kimsenin de kendisine gidip "hacı bak soykırımı lanetlicez yarın, siyah bantla gel tamam mı?" diyeceğini zannetmiyorum. Ceyhun profesyonel bir futbolcu sonuçta, "yha süryani takımıymıssh =((" deyip de Assyriska'yı reddetmesi beklenmemeli.
Ben performansını da gayet iyi buluyorum. 30 Nisan'da oynanan Bräge maçında, 90+2'de attığı golle takımına 1 puan getiren adam oldu. Assyriska'nın ecel terleri döktüğü maç 2-2 sona ermişti. Kendisi bu sezon (Ceyhun'un 8 maçın tamamında oynamadığını, bazı maçlarda oynamayıp bazılarında sonradan girdiğini hatırlatmakta fayda var) takımı adına 4 gol kaydetti, 720 dakika oynamadığı halde maç başına 0.5'lik gol ortalamasıyla oynaması harika bence. Sezona Allsvenskan'ın en büyük favorisi olarak başlayan fakat toplayabildiği 11 puanla 8 hafta sonunda 9. sırada yer alan Assyriska'yı hiç sevmem, o ayrı.
28-29 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde görüşmek üzere, şimdilik bu kadar, hoşçakalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder